Tükendi
Gelince Haber Ver7-14 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural Kitabı
BİR VEFA BORCU.
Bir çocuğun kazanabileceği en güzel özellik; var olduğu hali ile kendini ortaya koyabilecek güce erişmiş olmasıdır...
Kendi gibi oturması...
Kendi gibi konuşması...
Kendi gibi gülmesi...
Kendi gibi düşünmesi...
Ne taklit başkalarını, ne korku başkalarından...
"Ne derler" diye değil, ne ise öyle olabilecek güce erişmiş olması...
Mevlana’ca ifade ile "ya göründüğü gibi olması ya da olduğu gibi görünebilmesi"...
Kişilik sahibi olması yani...
Zira kişilik 7 yaş sonrasında ve ancak kendini emniyette hissetmesiyle içten içe gelişir çocukta...
Kişiliğin hem kazanıldığı hem de en çok zarara uğradığı dönemdir bu; okul dönemi yani...
Bir yandan ebeveynin kaygısı, çocuğunun okul başarısı adına... Diğer yandan öğretmen baskısı, öğrencisine daha çok öğretebilmek için...
Öte yandan çocuğun kendini ortaya koymasından değil, ortaya koyulanı tekrar etmesinden hoşlanan eğitim sistemi...
Çocuk adım adım öğrenir, var olduğu gibi olup da başına iş açmaktansa, kendisinden beklendiği gibi olmanın daha iyi olacağını...
Çocuksu sevimliğin birden bitip yetişkin baskılarının başladığı dönem bu dönemdir...
Kendisine sunulan imkânları kullanamadığı için "suçluluk hissinin" oluşturulduğu dönem bu dönemdir...
Ödev, okul, sorumluluk, tertip düzen yüzünden sevgilerin azaldığı, "değersizliğin hissedildiği" dönem bu dönemdir... Yapabildiği kadarına razı olunmadığı için daha çok başarı beklentileri karşısında kendini "yetersiz hissettiği" dönemdir bu dönem...
Çocuksu coşkularla uykuya dalmak yerine, yetişkinlerin beklentilerine karşılık vermek için kaygıların oluştuğu dönem...
Bir başka deyişle, kişiliği oluşturmak yerine, adım adım kişilik kaybının yaşandığı dönem...
Çocuklara bir vefa borcum vardı üzerimde taşıdığım...
Onu bu kitapta ödemek istedim...
Ve çocuklara bir vefa borcu olduğunu düşünen yetişkinlerle bu kitapta buluşmak...
Umarım, her bir satır kendi çocukluğumuza eriştirir bizleri... Ve bir çocuk gözü ile çocuklara yeniden bakmayı kolaylaştırır... Sevgilerimle...
Adem Güneş İstanbul, 2015
YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU
Bu kitabı yayma hazırlarken okul çağım geldi gözlerimin önüne hep... Bir kız çocuğunun masumiyetiyle sokaklarda oynadığım günler...
Bir cıvıltı ile var olmanın heyecanını iliklerime kadar yaşadığım anılarım...
Ve adım adım sorumluluklarımın şaşkınlığı...
Beklentilerin acemiliği...
Kız çocuğu olmanın ağırlığı...
Çevreden gelen "akılı uslu ol" baskısı...
Adem Güneş Hocam’dan duyunca "akıllı uslu çocuk yoktur, çocuk delidir, doludur" diye... O, çocuk halime üzülesim gelmişti...
içimde kopan çocukluk anılarımla yayma hazırladım bu kitabın her satırını...
Kimisinde güldüm, kimisinde hüzünlendim...
Çocuklarıma döndüm baktım...
Bir çocuk gözüyle yaşamı seyrettim...
Onlar adına yapılacak ne çok şey var, diye düşündüm durdum... Umarım bu eser sizin için de bir başlangıç olur, yaşama, eğitime ve çocuksu coşkulara bir çocuk gözüyle bakmaya...
Ve çocuk yüreğiyle çocuklarla birlikte olmayı bir kez daha hatırlatır hepimize...
İyi okumalar...
Gonca Anıl Denizli, 2015
İÇİNDEKİLER
BİR VEFA BORCU 13
YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU 15
1-Çocuktuk üç dönemdir: bağlanma, aidiyet ve uyum 16
2-7 - 14 yaş dönemi, aidiyet' dönemidir 18
3-Çocuk kendini nereye ait hissediyorsa ait hissettiği
yerdekiler gibi davranmaya başlar 20
4-Ailesiyle bağı olmayanın çevresiyle bağının güçtü olması
marifet değildir 22
5-Yedi yaşından büyük çocuğun bulunduğu bir evde aile toplantısı' olmaması eksikliktir 24
6-Öğretmenlikte başarı, sınıfı yönetmekle değil,
çocuğa kendisini yönetmeyi öğretebilmekle ölçülür 26
7-Bir eğiticinin çocuğa yapabileceği en büyük iyilik,
onun çocukluğunu yaşamasına fırsat vermektir 28
8-Otoriter eğiticilerin başarılı, fakat agresif öğrencileri olur 30
9-Baskın eğitim ortamı, çocuğu hiperaktif eder 32
10-En iyi eğitici, çok şey öğreten değil, 'öğrenmeyi öğreten’dir 34
11-Çocuğunu kendi çocukluğu ile kıyas eden iletişim,
kusurlu iletişimdir 36
12-1 yapabilirken 5 istemek, çocuğu agresifleştirir 38
13-Başarılı eğitimcinin en belirgin özelliği,
öğrencisine derste öğretebilmesidir 4-0
14-Evde öğretmenlik yapan ebeveynler anne babalığı ihmal ederler 42
15-Çocuğun karne notu aynı zamanda eğitimcinin öğretmenlik' notudur 44
16-Başarısız çocuk yoktur, hitap edilememiş çocuk vardır 46
17-içten gelen öğrenmenin üç motivasyon basamağı; merak, heves ve istektir 48
18-Kaliteli bir eğiticinin en üstün özelliği öğretmeyi öğrenebilmesi'dir 50
19-Öğrencisini dinlemeyen eğitici öğrencisi tarafından da dinlenmeyecektir 52
20-Sana güveniyorum, başaracaksın' sözü başarıya değil, kaygıyasebep olur 54
21-Sınav sonucuna ne kadar vurgu yapılırsa, kaygı o kadar artar 56
22-Hızlı okumak değil, anlayarak okumak başarıyı getirir 58
23-Bilgi öğretilmez öğrenilir 60
24-Öğrenmede kalıcılık zihinle değil, duyularla gerçekleşir 62
25-Kalıcı başarıların özünde merak duygusu,
geçici başarıların özünde eğitici zorlaması vardır 64
26-Yeni olan her şey çocukta merak uyandırır,
bilgi eskidikçe merak kaybolur 66
27-Meraksız eğitim, en başarısız eğitimdir 68
28-Her kitap değil, merak uyandıran kitap çocuğa hitap eder 70
29-En başarısız eğitimci sınıfını merakla değil
baskı ile susturan eğitimcidir 72
30-Eğitimde ceza,merak duygusunu yok eder 74
31-Kendini gerçekleştirmesine izin verilmiş çocuklar,
saldırgan değil, problem çözücü olurlar 76
32-Saldırganlık aşağılanmışlık hissinin dışa vurumudur 78
33-Dışlanmışlık aşağılanma hissettirir 80
34-Çocuklarda bağımlılık yetersizlik hissinin sonucudur 82
35-Okul çağı çocuğunun en belirgin özelliği unutkanlığıdır 84
36-Eğitimde baskı çocuğu zihinsel olarak güçlendirirken
duygusal olarak zayıflatır 86
37-Çocuğun yaşadığı endirekt şiddet,
en az direkt şiddet kadar yıkıcıdır 88
38-Kumbara çocuğu tasarruflu olmaya değil, bencilliğe alıştırır 90
39-7 yaş binicilik yaşıdır, at ile temas çocuğu güçtü hissettirir 92
40-Çocuğun horoz sesini duyması, kuzuya dokunması
en iyi terapiden daha iyi terapidir 94
41-Her insanın özü, kendi çocukluğudur 96
42-Kız çocuklarını 'maşallah, erkek gibi' diye övmek,
çocuğun kişiliğine haksızlıktır 98
43-Çocuk önce insandır, sonra çocuk 100
44-Çocuk başkalarına saygı duymayı kendisine
saygı duyulduğu kadar becerir 102
45-Gel bakim, senin adın ne?' diye sormak çocuğu ezer 104
46-Tepkisellik çocuğun kendini gerçekleştirmek istemesinin
önündeki engeli kaldırma mücadelesidir 106
47-Dikkat dağınıklığı ilaçla değil, aile ortamı düzenlenerek çözülür ....108
48-Oyuncakla değil, insanla oynanan oyunlar,
dikkat güçlenmesini sağlar 110
49-Öğrencinin dikkati eğiticinin heyecanı kadardır 112
50-Yetişkinlerin çocukları Allah ve cehennemle korkutarak kendilerine itaate zorlamaları bir din suiistimalidir 114
51-Çocuklarda düzen fikri, tertiple değil
dekorasyon keyfiyle geliştirilmelidir 116
52-Yetişkin rahatlığı çocuğu rahatsız eder 118
53-Çocuğunun gözünde itibarını kaybeden tesirini de kaybeder 120
54-Ben senin yaşındayken' diye başlayan iletişim,
en yanlış iletişimdir 122
55-Çocuğun yanlış davranışının eleştirilmesine değil,
doğru davranışı öğrenmeye ihtiyacı vardır 124
56-Çocuğun eşyası kontrolsüzce arttıkça
ebeveyniyle duygusal bağı azalır 126
57-Çocuk ebeveyninin çocukluk hikâyelerinde kendini bulur 128
58-Bir çocuğun ebeveyninden duyabileceği en güzel söz
sen beni sevmesen de ben seni seviyorum'dur 130
59-Vaktinde ve yeterince yanında olunmayan çocuk,
ihmale uğrayan çocuktur 132
60-Otorite olmak’, sözü dinlenir olmaktır 134
61-Her ebeveyn çocuğunu sever, ama sadece bazı ebeveynler çocuğunu duyar 136
62-Çocukta bir yetenek korunacaksa hissedebilme yeteneği korunmalıdır 138
63-Okulda cezalandırılan çocuk evde hiperaktif davranış sergiler 140
64-Çocuğun ağlamasına engel olmak onu güçlendirmez, duyarsızlaştırır 142
65-Duyguları denetlenen çocuklar ya edilgen olur ya agresif 144
66-Kaygılı ebeveynin korkak çocuğu olur 146
67-Duyguları ebeveynlerin denetimine girmiş çocuklar,
vaktinde ağlamayı, vaktinde gülmeyi beceremezler 148
68-Marifet çocuğa gelecek hazırlamak değil,
çocuğu geleceğe hazırlamaktır 150
69-iyi bir eğitimcinin en belirgin özelliği öğrencisine tebessümüdür ....152
70-Çocuğun varoluşunu engelleyen en büyük etken,
duygusal tükenmişliklerdir 154
71-Çocuk duygusal tükenmişliğe zor düşer,
fakat bir düşerse tam düşer 156
72-Duygusal tükenmişliğin sebebi, duygusal şiddettir 158
73-Erkek çocukları cüzdan, kız çocukları çanta ile düzeni öğrenir 160
74-Televizyon çocuğu hiperaktif eder 162
75-Kaliteli iletişim ânın yaşandığı iletişimdir 164
76-Akşam yemekleri bir arada olunduğu için özeldir 166
77-Okul çağında çocuğu olan ebeveynin kazanması gereken
en öncelikli özellik, iletişim becerisidir 168
78-Sorgulayıcı iletişim, sorunlu iletişimdir 170
79-Çocuğa bir işin nasıl yapıldığı değil, ne olduğu tarif edilmelidir 172
80-ilkokul çocuğuna haftalık değil, günlük harçlık verilir 174
81-Nefret ve kin olmadıkça kardeş kavgası güçlenmeye sebeptir 176
82-Doğal olmak,'kendi gibi olmaktır' 178
83-Çocuk 'her şeyi' değil 'tercih ettiği şeyi' yaşadıkça
kişiliğini geliştirir 180
84-Öğretmenin kişiliği, öğrencisinin kişiliğinin zeminidir 182
85-Kişilik değiştirmek, kişilik oluşturmaktan zordur 184
86-Okul çocuğuna cinsel eğitim verilirken mahremiyet hissi
zarara uğratılmamalıdır 186
87-Güçlü kişilik sahibi çocuk sadece almayı değil,
vermeyi de öğrenen çocuktur 188
88-Teknoloji bağımlılığı çocuğun biraz oyalansın diye
teknolojiyle baş başa bırakılmasıyla başlar 190
89-Yalan söyleyen çocuk değil, kendini savunmak zorunda
bırakılan çocuk vardır 192
90-7 yaş çocuğuna alınabilecek en güzel hediye,
bir analog kol saatidir 194
91-iradesi zayıf ebeveynlerin çocuklarının da iradesi zayıf olur 196
92-Davranış yanlış olabilir, çocuk yanlış olamaz 198
93-Çocuğun kendi yönetmediği hiçbir erdemli davranış,
o çocuğa erdem kazandırmaz 200
94-Bir çocuğun başına gelebilecek en büyük kayıp
davranışlarını yönetme becerisi'ni kaybetmesidir 202
95-Mahremiyet eğitimi, duyguların yönetimi eğitimidir 204
96-Aşağılanmış çocuk, aşağılayan ebeveyn olur 206
97-Anne babaların şiddet eğilimi, kendi
çocukluk deneyimlerinin sonucudur 208
98-Çocuksuluğun engellenmesi kendi başına sorunlu bir davranış
olduğu gibi, engellenmiş çocuk da sorunlu davranışa yönelir 210
99-En kötü geçmiş, çocukluğu yaşanmamış geçmiştir 212
100-Marifet, çocuğun sosyal yaşama uyum sağlarken
bireysel varoluşunu sürdürebilecek güce erişmiş olmasıdır 214