Tükendi
Gelince Haber VerCübbeli Ahmed Hoca - Kadın Halleri Risalesi
"Bir koca, eşine evvelâ Ehl-i Sünnet îtikadını telkin edip (aşılayıp) onu bidat ehlinin inançlarından kurtardıktan sonra, ilk iş olarak ona farzları yerine getireceği kadar temizlik, hayız ve namaz hükümlerini öğretmelidir. Kendisi bilmiyorsa sorup öğrenerek, aldığı cevapları hanımına nakletmelidir.
Kocası bu vazifeyi yerine getirmeyen bir kadının, bu hükümleri öğrenmek için mutlaka evden çıkarak ilmihâl öğrenmeye gitmesi lâzımdır ve bu hususta kocasının izni ve rızası şart değildir. Ancak, kocası tarafından kendisine ilmihâli öğretilmiş bir kadının, kocasının rızası olmadan ilmihâl dışındaki ilimlerden birini öğrenmeye veya zikir meclisine gitmesi câiz değildir.
Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın hükümlerinden, kadının mesul olduğu bir tek hükmü bile eşine öğretmeyen veya onu öğrenmekten engelleyen bir koca onun günahına ortak olur. Nitekim bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Kıyamet gününde insanların azap cihetinden en şiddetli olanı, ehlini (eşini ve çoluk çocuğunu) cahil bırakandır’ buyurmuştur." (İsmâ‘îl Hakkî, Rûhu’l-beyân 2/184)
Bu vesileyle siz okurlarıma şunu taahhüd edebilirim ki; bu kadın ilmihali, Müslüman bir kadının bilip amel etmesi farz olan konuları beyan etmektedir. Dolayısıyla eşine ve çoluk çocuğuna bu eseri düzgün bir şekilde öğreten kişiler önemli bir vazife îfa etmiş olacaklardır.
Ürün Özellikleri
BASKI SAYISI:1. Baskı
DİL:Türkçe
SAYFA SAYISI: 146
CİLT TİPİ:Karton Kapak
KAĞIT CİNSİ:Şamua
BOYUT:13,5 x 19,5 cm
ÖNSÖZ
Bütün hamdler bizi İslâm dînine hidayet eden Allâh-u Te'âlâ’ya mahsustur. Sonsuz salât-ü selamlar bize ilmihâlimizi öğreten Rasûlüllâh
(Saiiâilâhu Aleyhi ve Sellem)iın, Ehl-i Beyt’inin ve bü-tün ashâbının üzerine olsun.
Fıkhın farz-ı ayn olan kısmı, evvelâ doğru itikat (inanç)ları bilmektir. Dînin hükümleriyle ilgili ise tahâret, namaz ve oruç hükümleri gibi her mükellefe gereken konuların bilinmesidir.
Namaz dînin en mühim meselesi olup kadın hallerinin bilinmesi de namaz için abdest ve gu- sül gibi farz olduğundan bu kitabın muhtevası aslında namazın şartlarının beyanından ibaret olduğu için esasen bu eser namazın ön şartların-dan birini konu edinmiş bulunmaktadır.
İşte Rasulüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in: "İlim tahsili her Müslüman erkek ve Müs-lüman kadın üzerine farzdır" (Beğavî, Me ‘âlimü ’t- Tenzîl, 3/130; İsmâ‘il Hakkî, Rûhu’l-beyân, 3/536) hadİS-İ şerifinde her Müslüman kadın üzerine farz ol-duğu bildirilen ilmin içerisine özellikle kadınlar hakkında öncelikle bu kitabın muhtevasının yani kadın hallerinin bilinmesinin dahil olduğu açık-ça anlaşılmıştır.
Bursevî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin beyanı veçhile; "Mürşidii ’l-müteehhilîn " isimli eserde Kutbüddîn İznîkî (Rahimehullâh) şöyle demiştir:
"Bir koca, eşine evvelâ Ehl-i Sünnet itikadını telkin edip (aşılayıp) onu bidat ehlinin inançla-rından kurtardıktan sonra, ilk iş olarak ona farz-ları yerine getireceği kadar temizlik, hayız ve namaz hükümlerini öğretmelidir.
Kendisi bilmiyorsa sorup öğrenerek, aldığı cevapları hanımına nakletmelidir.
Kocası bu vazifeyi yerine getirmeyen bir ka-dının, bu hükümleri öğrenmek için mutlaka ev-den çıkarak ilmihâl öğrenmeye gitmesi lâzımdır ve bu hususta kocasının izni ve rızası şart değil-dir. Ancak, kocası tarafından kendisine ilmihâli öğretilmiş bir kadının, kocasının rızası olmadan ilmihâl dışındaki ilimlerden birini öğrenmeye veya zikir meclisine gitmesi câiz değildir.
Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın hükümlerinden, kadının mesul olduğu bir tek hükmü bile eşine öğretmeyen veya onu öğrenmekten engelleyen bir koca onun günahına ortak olur. Nitekim bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
‘Kıyamet gününde insanların azap cihe-tinden en şiddetli olanı, ehlini (eşini ve çoluk çocuğunu) cahil bırakandır’ buyurmuştur." (İsmâ 77 Hakkî, Rûhu ’l-beyân 2/184)
Abdullâh ibni Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)Ğm ri-vayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sal-lâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Her biriniz çobansınız ve her biriniz eli-nizin altında bulunanlardan sorumlusunuz. Bir erkek, ailesi içerisinde çobandır, o da eli-nin altında bulunanlardan mesuldür." (Buhârî, Cumu‘a:10, no:853, 1/304; Müslim, îmâre:5, no:1829, 3/1459; Ebû Dâvûd, Harâc.'l, no:2928, 2/145)
Bu vesileyle siz okurlarıma şunu taahhüd edebilirim ki; bu kadın ilmihali, Müslüman bir kadının bilip amel etmesi farz olan konuları be-yan etmektedir.
Dolayısıyla eşine ve çoluk çocuğuna bu ese-ri düzgün bir şekilde öğreten kişiler önemli bir vazife îfa etmiş olacaklardır. Gayret bizden, tev- fik (muvaffak kılmak) ise Cenâb-ı Hakk’tandır.
23 Ocak 2015/2 Rabîulâhir 1436
İÇİNDEKİLER
Önsöz 3
Hayızla Alâkalı Bir Takım Terimler 7
İstihâza (Özür Kam) 8
Mu‘tâde ( ve Acirc;deti Sâbit) Kadın 17
Mübtedie (İlk Defa Hayız Gören) Kadın 18
Mudille ( ve Acirc;detini Şaşıran) Kadın 19
Sürekli Kan Gören Kadın 32
Nifas (Loğusalık) 42
Düşük Yapan Kadınla İlgili Meseleler 47
Loğusa Kadın İçin Geçerli Olmayıp Hayızlı Kadın İçin Geçerli Olan Hükümler 68
ve Acirc;detini Unutmuş Kadın 83
"Hayızlı Kadın Namaz Kılar, Oruç Tutar" Veya "Namaz Kılamaz, Oruç Tutar" Diyen Sapık Fikirli Kişilere Reddiyeler 92
M. İslamoğlu "Hayızlı Kadın Mescide Giremez" Diyen Müctehidleri, Hatta Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Yahudilere Meyletmekle Suçluyor 102
M. İslamoğlu Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in ve Acirc;işe Vâlidemizi Hayızlıyken Ka‘be’ye Soktuğunu İddia Ederek Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sel!em)e ve Annemize İftira Ediyor 104
M. İslamoğlu’nun "Hayızlı ve Cünüb Kimse Kur’ân Okuyabilir" İddiasına Reddiye 110
Fihristler 119