“Peygamberler kalp hastalıklarının doktorlarıdır. Aklın yararı ve işlevi de, bize nübüvvet gerçeğini tanıtmak ve nübüvvet gözü ile kavrananı kavramaktan aciz olduğunu kabul ederek,nübüvveti tasdik etmek ve bizi elimizden tutarak, körleri rehberlere ve ne yapacağını bilmeyen hastaları müşfik doktorlara teslim eder gibi, nübüvvete teslim etmektir. Aklın etki alanı ve varıp duracağı son nokta burasıdır. Bunun ötesinde, tabibin kendisine vereceği şeyi anlamaya çalışmaktan başka yapacağı bir şey yoktur.” Gazâlî’nin yücelttiği ve kast ettiği akıl işte bu vahye/nübüvvete muhatap olan akıldır. Dini ilimleri ve Sünneti ihya, bid’atleri imha eden İmam-ı Gazâlî, bu hakikatleri avam nezdinde dahi tam ma’kes bulacak şekilde tasarlamış ve gerçekte ruhî, kalbî ve aklî olarak Allah’tan bir hayli uzaklaşmış olanları yeniden Hidayete ve Kurtuluşa sevk etmeye çağırmıştır. Imam-ı Gazâlî’nin hacimce küçük, fakat tesiri bakımından büyük olan El-Munkız-Mine’d-Dalâl eseri ömrünü hakikati aramaya adamış hakikat âşıkları için çok mühim bir kitaptır. Özellikle, Ruh, kalb, fikir hatta hissi selamet ve istikamet arayanlar için bir başucu kitabı da denebilir...