Tükendi
Gelince Haber VerElmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali, Okuması Kolay, Bilgisayar Hatlı, Rahle Boy 20x28 cm
• Satır genişliği okuma kolaylığı sağlamak için arttırılmış, böylece harfler büyük, satır ve harf aralıkları ferah tutulmuştur
• 20 x 28 cm Ebatında
• 2 Renk Ofset Baskı
• 1. Kalite Şamua Kağıt
• Lüks Bezli Cilt
• 638 Sayfa
1,440 gr.
Seda Yayınları Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır meali, M. Şirin Doğan sadeleştirmesi, Bilgisayar Hatlı Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali adlı kitabı incelemektesiniz.
Rahle Boy Bilgisayarlı Kuranı Kerim ve Yüce Meali kitabı hakkında yorumları okuyup, kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Bir hidâyet rehberi olan Kur'an'ın kelime anlamlarından biri "okumak" demektir. En çok oku nan ve oku nması gereken kitap olduğundan dolayı ona; okumak, okunması gereken kitap anlamında olmak üzere Kur'an ismi verilmiştir. Beşeriyet tüm insanlığa gönderilen en mütekamil ve en son semavi kitap olan Kur'an'ın rehberliğine her zaman muhtaçtır. Onun için bu muazzez kitabın anlaşılması, yaşanması ve anlatılması her müslümanın hassasiyetle üzerinde duracağı bir vazifesidir.
İslam'ın inanç ve ibadetlerinin, sosyal, iktisadi ve hukuki sisteminin, kısaca İslam'ın tüm bilgilerinin temel kaynağı olan Kur'an, Cebrail (a.s.) vasıtasıyla Hz. Muhammed (s.a.v.)' a yaklaşık olarak yirmi üç yılda inzal buyurulmuştur.
Kur'an'ın yirmi üç yıl boyunca değişik sebeplere ve şartlara göre ve farklı zamanlarda inzal buyurulması, onun irşat ve ıslah etmek istediği insanın psikolojisine uygun bir terbiye usulü izlemesi ile yakından ilgilidir. Çünkü akıl, serbest irade ve düşünce sahibi olan insan; öğrenme, anlama ve intibak etme kabiliyetindedir. Onun, herhangi bir şeye alışabilmesi gibi, alışkanlık haline getirdiği bir davranışı terk etmesi de bir zamanı gerektirir. İşte Kur'an'ın bir defada değil de, zaman zaman inmesi buna dayanır.
Mushaf'ın tamamına Kur'an denildiği gibi, bir kısmına hatta bir ayetine bile Kuran denilebilir.
Kur'an çeşitli özellikleriyle değişik şekillerde tarif edilmiştir. Bunlar arasında onu şu şekilde tarif etmek mümkündür. "Kur'an, Hz. Muhammed'e yirmi üç yıllık peygamberlik süresi içinde arapça olarak indirilen, lafzı ve manasıyla vahiy kaynaklı olan, Fatiha süresiyle başlayıp Nas süresiyle biten, mushaflarda yazılı, mütevatir olarak nakledilegelen ve tilavetiyle ibadet edilen Yüce Allah'ın mucize kelamıdır."
Ayetlerde de ifade edildiği gibi Kur'an, sadece Araplara değil, aksine tüm insanlığa gönderilmiştir. Çok yönlü özellik ve üstünlükleriyle öğrenilip yaşanması, aslında büyük bir hayır ve pek önemli bir görevdir.
Namaz gibi temel ibadetlerde oku nmasının yanısıra, Kur'an'ı ayrıca okumak, dinlemek, okutmak, öğretmek de bir ibadettir. Namaz kılmak farz olduğu gibi, namazda okunacak miktarda ayeti öğrenip ezberlemek de farzdır. Onun için İslam tarihi boyunca müslümanlar, her asırda ve İslam dünyasının her tarafında Kur'an okumaya ve onu öğrenip öğretmeye büyük önem vermişlerdir.
Lafız ve manasıyla mucize Kur'an'ın bir benzerinin insanlar tarafından meydana getirilmesi mümkün değildir. İnzali, kıraati, yazılması, asliyetini muhafaza etmesi, ayet ve surelerinin tertibi, meseleleri ele alış tarzı, ahiret âleminden haber vermesi, verdiği tüm haber ve bilgilerin doğru çıkması ona ait olan dikkat çekici özelliklerdendir.
Uslüb bakımından da hiç bir esere benzemeyen Kur'an, Yüce Allah'ın kadim kelamıdır. Elimizdeki mushaflar, Levhi Mahfuzda olan aslının madde alemindeki tezahürleridir.
Peygamberimizin tebliğ buyurdukları tüm bilgiler, vahiy kaynaklı olmakla birlikte hepsi Kur'an içinde yer almaz. Bilindiği gibi, Yüce Allah tartından vahiy yoluyla bildirilen lafızlara "Kur'an" ismi verilir.Sözleri Hz. Muhammed (a.s.) tarafından Yüce Allah'a nisbet edilerek söylenen lafızlara "kudsi hadis" ve bunların dışında olarak Hz. Peygamberin söz, fiil ve takrirlerine de ""hadis" adı verilir.
Kur'an arapçadan başka dillere tercüme edilmiş ve Arapça da dahil değişik dillerde bir çok tefsirleri yazılmıştır. Hedef ise Kur'an mesajının tüm inananlara ulaşmasıdır. Onun için Kur'an, günümüze kadar dünya dillerinin pek çoğuna tercüme edilmiştir. Kur'an'ın anlamını harfi tercüme yoluyla başka dillere aktarmak mümkün olmadığından, bu alanda yapılan çeviriler, (sözlükte "varılacak sonuç" manasına gelen) "meal" ismiyle anılır.
Bugün dünyada her gün çok sayıda insan, ya Kur'an'ın aslını okumak ve dinlemekle ya da tefsirlerine yönelmekle Müslüman olmaktadır. Bu durum, bir yandan Kur'an'ın nasıl bir kitap olduğunu gösterirken, öte yandan insanlığa haykırmaktadır.
İşte bu düşüncelerle meşhur müfessirimiz Elmalılı Hamdi Yazır 'ın Hak Dini Kur'an Dili adlı tefsirindeki mealini, aslına sadık kalarak okuyucuların kolayca anlamalarına yönelik bazı değişikliklerle insanımızın istifadesine sunmak istedik. Meali neşreden yayınevinin taleblerini de dikkate alarak, orijinal metni bazan parantez açarak ve bazan de sadeleştirerek daha anlaşılır hale getirmeyi tercih ettik.