Tükendi
Gelince Haber Ver%100 Yerli Üretim
%100 Orjinal Üretim
Ürün Özellikleri :
Boy : 7 cm
En : 37 cm
Ağırlık : 1750 gr
Mescid-i Haram :
Allâh-u Teâlâ (c.c) Kabe'yi İslam'ın beş temel esasından biri olan hac ibadetinin merkezi kılmıştır. Kâbe'yi içine alan mescide, Mescid-i Haram denilmektedir. Mescid-i Harâm, yeryüzündeki en eski mescittir. Kur'ân-ı Kerîm'de birçok yerde zikredilmiştir. Mescid-i Harâm; özellikle hac mevsiminde dünya Müslümanları için buluşma yeri ve ilim merkezi olma özelliğini asırlardır korumuştur.
Peygamberimiz (s.a.v.) hayatta iken Kabe'nin çevresinde herhangi bir yapı yoktu. Mescid-i Harâm'ın alanını ilk genişleten Halife Hz. Ömer (r.a.) olmuştur.
Tasarımımızda Mescid-i Harâm'ın tüm detayları ince bir işçilik ile oluşturulmuştur.
1)Kâbe:
Kâbe; İslam âleminde kıble kabul edilen kutsal bir yapıdır ve Müslümanların kıblesidir.
2)Hacer'ül Esved:
Hz. İbrâhîm (a.s.)'ın, insanların Kâbe'yi tavafa başlamalarına bir alâmet olsun diye Hacer'ül Esved'i Kâbe'nin bir köşesine yerleştirdiği taştır. Tasarımımızda incelikle işlenmiştir.
3)Makam-ı İbrahim:
Hz. İbrâhîm (a.s.)'ın Kâbe-i Muazzama' yı inşa ederken kullandığı, üzerinde ayak izlerinin bulunduğu bu taş dörtgen bir mahfaza içerisindedir. Makam-ı İbrâhîm; Kur'ân-ı Kerîm'de iki yerde geçmektedir.
Âl-i İmrân 3/97; el-Bakara 2/125 ayetlerinde... Makam, Kâbe-i Muazzama kapısının sağ ön kısmında, camekan içerisindedir. Tasarımımızda bu camekan zarif bir şekilde işlenmiştir.
4)Hatîm ve Hicr-i İsmâîl
Kâbe'den ayrılmış olmakla birlikte onun bir parçası kabul edilen alandır. Hz. İsmâil (a.s.) ile Hz. Hacer'in mezarlarının Hicr'de olduğuna dair rivayetler vardır. Bu alanlar tasarımımızda incelikle, net bir şekilde işlenmiştir.
5)Kâbe-i Muazzama Kapısı ve Mültezem:
Kâbe'nin kapısı ile Hacer'ül Esved arasında kalan kısımdır. Hadislerde Mültezem'in; duaların kabul edildiği yer olduğu belirtilmiştir. Mültezem "sıkı sıkıya yapışılan yer" demektir. Hacıların tavaftan sonra burada dua etmeleri bundandır.
Tasarımımızda bu detaylar da unutulmamış belirgin bir şekilde işlenmiştir.
6)Mescid-i Harâm Minareleri:
Osmanlı devrinde tavaf sayısı ile eşitlenerek yediye çıkarılan minarelere; günümüzde iki adet daha eklenerek minare sayısı dokuza çıkarılmıştır. Bu minareler tasarımımızda zarif ve kolay takılıp çıkarılabilir hali ile yer almaktadır.
7)Mescid-i Harâm'ın İç Avlu Revak ve Kubbeleri
rtt Osman (r.a.) zamanında Mescid-i Harâm genişletilmiş, Kabe'nin etrafına gölgelikler yapılmıştır.
Sonraki zamanlarda bu gölgeliklerin yerini revaklar almıştır ve günümüze kadar gelen yapının da ana şeklini *Lâbe'nin etrafına yapılmış olan gölgelikler oluşturmuştur. Önü açık, üstü örtülü ve arkası duvarla örülü yapıya,
—caride "revak" denilmektedir. Haremeyn hizmetkârlığı Osmanlı Devleti'ne geçtiğinde ise;
«Kanuni Sultan Süleyman'la başlayıp Sultan II. Selim Han'la devam etmiş, III. Murad Han zamanında tamamlanmıştır.
kubbeler tasarımımızda özenle işlenmiştir.
8)Mescid-i Harâm 'm İki Kat Avlusu ve Damı:
Vescid-i Harâm'ın genişletme çalışmalarında iç avlu kısmı üç katlı olarak ve minareler dışında Harem'in
OsmanlIlar zamanındaki yapısı korunarak yapılmıştır. Biz de avluları, Kâbe'ye yönelmiş secde eden insanlar ile birlikte tasarladık.
9)Safa ve Merve Tepeleri:
Safâ ile Merve'nin hac ile umre ibadetinin yapıldığı yerlerden olduğu Kur'ân-ı Kerîm'de belirtilmiştir.
'Şüphesiz Safâ ve Merve Allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyetiyle Kâ'be'yi ziyaret eder ve onları tavaf ederse bunda bir günah yoktur." (Bakara, 2/158)
Safâ ile Merve arasında gerçekleştirilen Say; Hz. İbrâhim (a.s.)'in eşi Hâcer'in oğlu İsmâil (a.s.) ile Mekke vadisinde yalnız kaldıktan sonra Safâ ile Merve tepeleri arasında oğluna su araması hadisesine dayanmaktadır.
Günümüzde Safâ ile Merve tepelerinin arasına, Kâbe'ye girişi de sağlayacak iki yanı açık eyvan yapılmıştır.
Bu eyvan ile Safâ ve Merve Tepesi kubbeleri de tasarımımızda yer almaktadır.
İnce işçiliği için gösterdiğimiz özen, bu tasarımımız için diyeceğimiz son sözdür.
Neden Mescid-i Harâm Maket?
Kabe; İslâm'ın birlik simgesidir.
Kâbe; İlâhî emir ile inşâ edilmiştir.
Allâh-u Teâlâ (c.c.) Kâbe'yi Kur'ân-ı Kerîm'de "Beytim" diye şereflendirmiştir.
Hac Sûresi'nde "Evimi tertemiz tut." diyerek kendine isnat etmiştir.
Bakara Sûresi 148.ayeti ile biz inananların kıblesi tayin etmiştir.
İslâm'dan önce de Tevhid inancına sahip olanlar Kâbe'yi ziyaret ediyorlardı.
Kâbe; İslâm'la gerçek anlamına yeniden kavuşmuştur.
"Biz, Kâbe'yi insanlara toplantı ve güven yeri kıldık." buyuruyor Allâh-u Teâlâ (c.c.)
Kâbe;
On dört asırdır her yıl milyonlarca inananı etrafında birleştirmeye devam ediyor.
Her ırktan, her dilden Müslüman; uzak diyarlardan gelip Allâh-u Teâlâ (c.c.)'nın evinde buluşuyorlar...
Tek bir Allah'a yöneliyor Kâbe'de.
Bu yöneliş dünyanın son gününe kadar da devam edecek...
Hem Kâbe'nin biz Müslümanların inanç dünyasındaki bu büyük öneminden Hem de dört yüz yıla yakın hemen hemen bütün Osmanlı sultanlarının kutsal topraklar üzerinde ehemmiyetle durması, Mescid-i Harâm'ın bugünkü şeklinde ecdadımızın da katkısı olmasından mütevellit bu tasarımımızda Mescid-i Harâm'ı işledik. Yavaş yavaş ortadan kaybolmaya başlayan orijinal halini sadece hafızalarımızda değil, somut olarak yanı başımızda da bulundurmayı arzuladık.
Titiz bir işçilik ile Mescid-i Harâm'ın detaylarını özenle işlediğimiz ürünümüzün üzerindeki minareler takılıp çıkarılabilir şekilde tasarlanmıştır.
Ürünümüz polyesterden üretilmiş olup metal pigmentler içeren boyalarla boyanmıştır.