Tükendi
Gelince Haber VerTürkçe Okunuşuyla Tesbihat ve Cevşen
Ürün Özellikleri :
TAKDİM
Hz. Peygamberin (a.s.m.) hakiki şahsiyetini yakından tanıma fırsatını yakalayan bir Müslüman, her f haliyle onu kendine örnek almaya çalışacaktır. Çünkü sevilen insana benzeme isteği ve meyli her insanda bulunan ortak özelliktir. Bu yüzden Hz. Peygamberi (a.s.m.) tanımadan onu sevmek, onun peşinden gitmek mümkün değildir. Şu ifadeler Resulüllahı (a.s.m.) belki biraz da olsa tanımamıza vesile olabilir:
Onun için yeryüzü bir mescid, Mekke bir mihrap, Medine bir minberdir. Herkes için açık bir yol gösterici olan Peygamberimiz (a.s.m.) bütün insanlar için bir hatip, bütün iman ehli insanlar için bir imamdır. Bütün peygamberlerin reisi, bütün evliyanın efendisidir. Bütün peygamberlerden ve velîlerden meydana gelmiş akıl almaz genişlikteki bir zikir halkasının serzâkiridir. Öylesi büyük ve nuranî bir ağacı andırır ki, onun kökleri tarihin ta derinliklerine kadar uzanan peygamberlerdir. Bütün evliya ve asfiya ise, geleceğe doğru uzanan dallarında boy göstermiş tat meyveleridir.
Namazdan sonra çekilen teşbihler de, işte böyle benzersiz bir Zâtın sünnetidir. Her bir Müslüman, kıldığı namazların ardından yaptığı teşbihlerle, genişliği zaman ve mekân sınırlarını aşan büyük bir teşbih halkasına katılmış olur. Dünya mescidinde saflar halinde Kâbe-i Muazzama’nın etrafında halkalanan diğer Müslüman kardeşleriyle birlikte, hep bir ağızdan otuz üçer defa "Sübhânallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber" der. Neticede ortaya gökleri dahi imrendiren muhteşem bir tablo çıkar.
Kalbi namazla manevî feyizlere dalmış bir kimse, namazın ardından Sübhânallah, Sübhânallah deyip teşbihi çekerken, bir anda kendisini milyarlarca kişinin katıldığı bir zikir halkasında bulur. O zikir halkasının reisi olan zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâmın karşısında diğer teşbih yapan kardeşleriyle hayalen omuz omuza, diz dize gelir, işte bu azamet ve ulviyet içinde Sübhânallah, Sübhânallah der. Sonra o serzâkirden, yani zikir halkasının başkanı olan Resûl-ü Ekrem’den (a.s.m.) gelen manevi bir emirle, Elhamdülillah, Elhamdülillah der. O mu
azzam ve muhteşem zikir halkasından bir anda yükselen Elhamdülillah, Elhamdülillah nidalarının meydana getirdiği azametli bir hamdi ve şükrü düşünür. İçinden Elhamdülillah ile iştirak eder. Hâkezâ otuz üçer defa Allahu Ekber, Allahu Ekber ve duadan sonra Lâ ilâhe illallah, Lâ ilahe illallah diyerek o tarikat-ı Ahmediyenin (a.s.m.) zikir halkasında, o halka ve not;ya katılan sayısız kardeşlerini nazara alır. O halkanın serzâkiri olan Zât-ı Ahmediye’ye (a.s.m.) yönelip, Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ Resûlallah (Milyon kere salât, milyon kere selâm sana olsun ey Allah'ın Resulü) der.
Tesbihat, namazı tamamlayan muhteşem dualar topluluğu.
Cevşen, Yüce Peygamberimizin (a.s.m.) en büyük duası.
Kur’an harflerini bilmeyen nice insan, ne yazık ki, bu iki feyiz ve rahmet denizinden mahrum kalıyor.
İşte bu iki duayı, günlük hayatta kullandığımız harflerle sîzlere sunduk. Doğru okunması için de, Türkçede olmayan harfler için bazı işaretler kullandık.
Artık herkes Tesbihat ve Cevşen’den mahrum kalmayacak ve rahatlıkla okuyabilecek.
Nesil Yayınları