x

750 TL ve Üzeri Alışverişlerinizde Kargo Bedava!

Menü
Dil
:
Sepetim(0)
:
0,00 TL
Üyelik İşlemleri
Şifremi Unuttum
Sepetim

Fatiha Tefsiri - Mahmud Ustaosmanoğlu K.S-1160

: 9786055456726
99,00 TL
Öne Çıkan Bilgiler

Fatiha Suresinin Açıklamasını Mealini Geniş Bir şekilde Ele Almış Mahmut Ustaosmanoğlu Kaleminden Çıkmış Çok Faydalı Bir Eserdir.

Fatiha Tefsiri - Mahmud Ustaosmanoğlu K.S

Karton Kapak
2.Hamur
19.5x13.5cm
132 Sayfa

Fatiha Tefsiri - Mahmud Ustaosmanoğlu'nun Kaleminden Çıkmış Olan Bir Mealdir
Bütün Hamdler " Biz sana tekrarlanan yedi ayet , bir de büyük bir Kur'an verdik" buyuran Allah-u Teala' ya mahsustur.Fatiha Tefsiri - Mahmud Ustaosmanoğlu K.S

Sonsuz salat-u selamlar " Kitabının Fatiha'sı ölüm hariç her derde devadır" buyuran Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) ' in ve Fatiha - i Şerife'yi kıraate devam eden Ehl-i Beyt'in ve Al-i Ashabının üzerine olsun.

Neşredilen bu risale Üstadımız Hacı Mahmud Efendi ( Kuddise Sirruhu ) 'nun eşsiz tefsiri Ruhu'l Furkan Tefsirinden alınıp okuyuculara arz edilmiştir.

Fatiha Tefsiri - Mahmud Ustaosmanoğlu K.S


Kitaptan Bir Bölüm...

Mekke'de nazil olmuş (inmiş) tir. 7 ayettir.
Sure ve ayetlerin inişlerinin Mekke veya Medine'ye nisbet edilmesi hak-kında Üstadımız Hacı Ali Haydar Efendi (Kuddise Sırruhu) Hazretleri Kur’an-ı Keri-m’inin kenarına, "fayda" (buna dikkat edilsin büyük fayda vardır), olarak şunu yazmıştır. Hicretten önce inenler: Mekke'nin dışında da inmiş olsalar "Mekkî" (Mekke'de inmiş) ismini alırlar. Hicretten sonra inenler ise: Medine'nin dışın-da da inseler "Medenî" (Medine'de inmiş) ismine sahip olurlar.[1][1]
Fatiha’yı Şerifenin, Medine'de nazil olduğu (indiği) de söylenıniştir. Esah (en doğru) olan hem Mekkî, hem Medenî oluşudur. Namaz farz edildiğinde Mekke'de nazil olmuş sonra, kıble Kabe'ye döndürüldüğünde, Medine'de tekrar indirilmiştir.
Hatta bir rivayete göre Fatiha’yı şerife Mekke-i Mükerreme'de inen ilk suredir. Nitekim Ebi Meysere Amr îbn-i Şurahbil (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Hatice (Radıyallahu Anha) validemize söyle buyurdu :
"Ben yalnız kaldığım zaman bir ses duyuyorum. Vallahi bunun tehlikeli bir iş olmasından muhakkak korkuyorum." buyurdu. Bunun üzerine Hazreti Hatice (Radıyallahu Anha) :
"Allah'a sığınırım, Allah sana kötü bir şey yapmaz. Al-lah'a yemin ederim ki, şüphesiz sen elbette emanete riayet ediyorsun, rahmi vaslediyor (akrabayı ziyaret ediyor) sun, ve doğru konuşuyorsun." dedi.
Sonra, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yokken, Ebu Bekri's-Sıddik (Radıyallahu Anha), Hatice (Radıyallahu Anha) validemizin yanına geldi. Hatice valide-miz Efendimizin bu haberini ona anlattı ve:
"Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)i al, Varaka'ya götür." dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelince, Ebu Bekri's-Sıddik (Radıyallahu Anh) onu elinden tutarak:
"Haydi Varaka'ya gidelim." dedi. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
"Bunu sana kim dedi ?" buyurdu. O da:
"Hatice bana bazı şeyler anlattı." dedi. Böylece ikisi birlikte Varaka’ya giderek durumu anlattılar. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
"Ben yalnız kalınca arkamdan Ya Muhammed ! Ya Muhammed ! diye bir ses duyuyorum ve yer yüzünde (sağa sola) kaçıyorum." buyurdu. Bunun üzeri-ne Varaka:
"Öyle yapma. Bu ses sana gelince söylenileni iyice duyman için ye-rinde dur. Sonra gel bana haber ver." dedi. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir daha yalnız kaldığında o ses yine kendisine gelerek:
"Ya Muhammed! de."dedi. Kadar okuduktan sonra, de."dedi. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hemen Varaka'ya gelerek bu hadiseyi anlattı. Bunu duyan Varaka kendisine :
"Sana tekrar tekrar müjde olsun ! Zira ben şahitlik ederim ki, şüphesiz sen, Meryem oğlu (Isa)nın müjdelediği kişisin ve şüphesiz sen Musa'nın namu-su üzeresin (ona gelen Cibril-i Emin sana da, gelmiştir).Ve muhakkak sen gön-derilmiş bir peygambersin."dedi. [2][2]
Diğer bir rivayette de, Fatiha-yı şerife Kur’an'dan en son inen suredir. Ni-tekim Abdullah İbn-i Cabir (Radıyallahu Anh) şöyle dediği rivayet edilmiştir.
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana:
"Ey Abdullah İbn-i Cabir !.. Ben sana Kuran'dan en son (inen) sureyi ha-ber vereyim mi?" buyurdu. Kendisi anlatıyor. Ben:
"Tabi buyur ya Resulallah!" dedim. Bunun üzerine:
"(Kur’an’dan en son inen sure) Elhamdü lillâhi Rabbilâlemin (süresidir)." buyurdu.[3][3]
Diğer bir rivayette de Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
"Onda (Fatiha suresinde) her derdin devası vardır." buyurdu.[4][4]
Demek oluyor ki, Fatiha-yı şerife Mekke'de Kuran'ın başında, Medine'de de Kur’an'ın sonunda inen çok mübarek bir suredir.
Şeyhzade ve Alusî tefsirlerinde zikredildiğine göre: Cumhur'un ittifakı (ulema cemaatının ekserisinin birlik üzere kararı) ile Fatiha-i Şerife yedi ayettir. Ancak Cumhur'un bir kısmı cümlesini müstakil (başlıbaşına) bir ayet saymayıp Besmele'yi birinci ayet saymışlardır, İmam-ı Şafiî (Rahimehullah) bu görüştedir, biz de elimizdeki Kuran hattına (yazılışına) uyarak, Besmele-i Şerife'yi birinci ayet cümlesini ikinci ayet kabul ettik. cümlesini müstakil bir ayet saymadık. Lâkin Cumhur ulemadan bir kısmı, bunun aksi olan görüşe zahip olmuşlar (gitmişler) dir. Şöyle ki: Onlar Besmeleyi birinci ayet kabul etmeyip cümlesini müstakil bir ayet kabul ederek, Fatiha suresinin 7 ayet olduğunu söylemişlerdir. Nitekim Hanefî ashabımız (büyüklerimiz Rahimehumullah) da bu görüş üzeredirler.
Tefsirlerde zikredildiğine göre, Fatiha-i Şerife'ye bir çok isimler verilmiş-tir. Bunların bir kısmını yeri gelmişken burada zikredelim:
Fatiha-i Şerife'ye "Ümmü’l-Kuran" ismi verilir. Zira, Ubade Ibn-i Samit (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) :
"Ümmü'l-Kuran’ı (Kur’an’ın anası, aslı mesabesinde olan Fatiha'yı) oku-mayanın namazı yoktur." buyurdu.[5][5]
Ayrıca Fatiha-i Şerife, Kur’an-ı Kerim’deki bütün manalara şamil olduğu (bütün manaları içine aldığı) için bu ismi almıştır. Bu yüzden O'na: "El-Vâfiye" ve " El-Kâfiye" (tam manasıyla bol ve yeterli) isimleri de verilmiştir.
Fatiha-ı Şerife "Sure-i Kenz" (Hazine Suresi) diye de isimlendirilmiştir. Zira: Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) den nakledilen bir hadis-i şerifte Peygamberi-miz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Fatihatü'l-Kitap (Kur’an-ı Ke-rimin başı olan Fatiha suresi) Arş'ın altındaki bir hazineden indirilmiştir." [6][6]
Fatiha-i Şerifeye "Suretü'ş-Şifa" (Şifa Suresi)ve "Şâfiye" (şifa verici) ismi de verilmiştir. Nitekim Ebu Saidi'l-Hudri (Radıyallahu Anh)ın şöyle buyurduğu ri-vayet edilmiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizi otuz atlıdan müte-şekkil (meydana gelen) bir müfreze (küçük askerî birlik) olarak gönderdi, araplardan bir kavmin yanına konduk ve bizi misafir etmelerini istedik. Onlar ise misafir etmeyi kabul etmediler. Sonra onların efendileri (reisleri) ısırıldı. Yani onu akrep soktu, hemen bize gelerek: "İçinizde akrep sokmasını okuyup iyi ede-cek bir kimse var mı?" dediler. Bende: "Evet ben varım, ancak otuz koyun al-madan bu işi yapmam." dedim. Onlarda: "Biz size otuz koyun veririz." dediler. Ben de ona yedi kere Fatiha okudum hemen iyileşti. Koyunları aldık fakat içi-mize bir şüphe geldi onun için koyunlara hiç dokunınadan Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e geldik ve hadiseyi aynen kendisine anlattık. Bunun üzerine : "Sen onun (Fatihanın) bu kadar etkili bir dua olduğunu nasıl bilebildin ? O koyunları bölüşün sizinle beraber bana da bir hisse ayırın." buyurdu.[7][7]
Böylece Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) alınan koyunların helâl ol-duğunu anlatmak için onlara bir lâtife yapmış oldu.
Ebu Süleyman (Radıyallahu Anh) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir : Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in ashabı bir muharebelerinde saralı bir adama rastladılar, içlerinden biri onun kulağına Fatiha-yı şerife okur oku-maz adam hemen iyileşti. Bunun üzerine Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Fatiha her derde devadır," buyurdu.[8][8]
[1][1] Ayrıca bak. Zerkeşi, el-Burhan:lll87.
[2][2] Süheyl, er-Ravdu't-unf:l/274, Kastalanî, Mevahib:l/221
[3][3] El-Mutteki, Kenzu'l-Ummal:1/559 N0:2515, el-Heysemi, M. Zevaid: 6/3lO.
[4][4] El-Mutteki, Kenzu'l-Ummal:l/559 N0:2516.
[5][5] Müslim, Salât:36,40, Tirmizi, Tefsir: 2.
[6][6] El-Mutteki, el-Hindi, Kenzul-Ummal:l/557 No:25Ol.
[7][7] İbn-i Mace,Ticaret:7, Buharî, İcare:16, Fezail'l-Kuran:9, Tıb:39, Müslim, Selâm:66, Ebu Davud, Büyu':38, Tıbl9, Tirmizî, Tıb:20.
[8][8] El-Mütteki, Kenzu 'l-Ummal:l/557 No:2500.
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.